Turco | Inglés | |||
---|---|---|---|---|
Technical | ||||
Technical | su kemeri | aqueduct n. | ||
The Romans built many aqueducts. Romalılar birçok su kemeri inşa etti. More Sentences |
||||
Marine | ||||
Marine | su kemeri | aqueduct n. | ||
The Romans built many aqueducts. Romalılar birçok su kemeri inşa etmişlerdir. More Sentences |
||||
Architecture | ||||
Architecture | su kemeri | aqueduct bridge n. |
Turco | Inglés | |
---|---|---|
Construction | ||
Construction | dikey veya yatay yükleri desteklemek üzere tasarlanmış köprü veya su kemeri çapraz çerçevesi | bent n. |
Geography | ||
Geography | kırılan bir dalganın tepesi öne doğru döküldüğünde oluşan içi boş su kemeri | tube n. |
Geography | kırılan bir dalganın tepesi öne doğru döküldüğünde oluşan içi boş su kemeri | curl n. |
Geography | kırılan bir dalganın tepesi öne doğru döküldüğünde oluşan içi boş su kemeri | tunnel n. |
Star Wars | ||
Star Wars | bromlarch gezegensel su kemeri sistemi | bromlarch planetary aqueduct system n. |
Star Wars | üçüncü su kemeri | third alabaster n. |